Her rotanın yeni bir macera olduğunu düşünenler yaz, kış demeden doya doya bir keşiften diğerine koşarlar. Siz de onlardansanız bu kışın en güzel rotasını bizimle birlikte yapın!

İstanbul’dan çıktığımız yolda bizi her noktada ayrı bir güzellik bekleyeceğini bekliyorduk aslında. Kartepe’den geçerken başladı heyecanımız. Abant Gölü Milli Parkı’nda hem eğlendik hem de İstanbul’dan gelmenin verdiği şehirliliği attık üzerimizden. Şehrin grilerinden kurtulup doğanın uçsuz bucaksız yeşillerine ve yeşillerin üzerine huzur ve sakinlik gibi yağmış olan beyazın temizliğine hayran kaldık.

Abant Gölü Milli Parkı üzerinde bir yol var. Epey açıklık bir bölge ve manzarası harika… Oradan aşağıya gidilince köyler var ve bu köylerde yaşayanlarla eğlence anlayışımız çok benziyor!  Bakir bir alan ve üzerinde karları oralarda yaşayanlar, küreyerek açtıkları yollarda botlarla kayılabilen rotalar oluşturmuşlar kısa kısa. Yukarı yürüyerek çıkıp botla aşağı kayıyorsunuz. İnanılmaz bir macera!

Aynı rotayı yapacaklara tavsiyemiz buradan sonra yönlerini Bolu’ya çevirip ahşap kulübelerde kalıp, akşam şömine başında arkadaşlarıyla toplanmaları ve sabahın serinliği geçtikten sonra kar topu savaşlarına başlamaları :) Sonra Kartalkaya’ya geçince zaten kayak yapmanın heyecanı da beraberinde gelecek. Önce eğlence zamanı!

Kartalkaya’ya çıkılan yol biraz virajlı da olsa ağaçların eşliğinde oldukça güzel. Ara sıra ormanın tamamen içinde olduğunuzu hissediyorsunuz. Oteller bölgesine geçmeden yol ayrımında kısa bir mola verip manzaranın seyrine dalmalısınız. Aceleniz yok, doğada gördüğünüz her şeyi aklınıza kazıyın. Her manzaraya aynı hevesle bakın :)

Her kış rotası yeni bir macera ve her macera yeni keşiflerle dolu unutmayın. Kış rotalarında da DİMES yanınızda. Her zaman dediğimiz gibi: keşfe başla!