1. Fener – Balat

İstanbul’u keşfe başlamak için bir günlük Fener-Balat turu yapmaya ne dersiniz? Dar sokakları, birbirinden güzel evleri ve mahalle kültürünün son örnekleriyle harika bir semt manzarası sizi bekliyor.

2. Galata – Karaköy

Semt kültürü demişken rotamızın başlangıcını Galata yapalım, Karaköy’de bir mola verelim diyoruz. Karaköy İskelesi’nde durup şehre şöyle bir bakıp, bir iki Boğaz havası almadan olmaz. İstanbul’un en çekici muhitlerinden birinde vakit geçirmek, köprüden kuleye Galata-Karaköy hattında sokak sokak gezmek gibisi yok!

3. Eminönü – Kapalı Çarşı

Mis gibi baharat kokularıyla sarılıp sarmalanmak, İstanbul’un farklı sesleri ve yüzleriyle karşılaşmak, ıvır-zıvırlardan nadir ürünlere birçok şeyi bulmak için Kapalı Çarşı’da kaybolma riskini almak gerekiyor. Sabahtan gidip akşama kadar beğendiğiniz dükkanlarda kısa molalar vererek, önce Eminönü sonra Kapalı Çarşı’yı keşfe başlayın!

4. Beşiktaş – Ortaköy – Bebek

Sahil hattının sevimlileri Beşiktaş-Ortaköy-Bebek’ten bahsedelim biraz da. Denizin mavisine doymak, şehrin içinde kalıp uzaklaşmış hissetmek için ideal. Yıldız Korusu’nda kısa bir yürüyüş ya da Bebek Parkı’nda Boğaz manzaralı bir pilates size İstanbul’u hissettirebilir. Ortaköy ve Bebek’teki canlı mekanlardan birinde sosyalleşmek ise rotanın en keyifli kısmı.

5. Belgrad Ormanı

İstanbul’un canı, yeşili, huzurudur Belgrad Ormanı. Boğaz ile Karadeniz arasında kalan ve farklı bitki türlerini keşfederken keyifli bir yürüyüş gerçekleştirebileceğiniz Belgrad Ormanı, mola verip piknik yapmak ya da oryantring turlarına katılıp eğlenmek için gayet güzel bir seçim.

6. Fenerbahçe – Bostancı

Anadolu Yakasında yaşayanlar bilir ama siz de yakanın yenilerindenseniz öğrenmeniz gereken ilk rota bu olabilir. Fenerbahçe’den başlayıp sahil boyunca devam ederek Bostancı’ya ulaşılan bu klasik yürüyüş hattı harika gün batımları, yemyeşil parklar ve neşeli insanlardan alacağınız sıcacık gülümsemeler sunuyor.

7. Dragos Sahili

Adalar yakından olduğu kadar uzaktan da güzel. İstanbul’un en güzel ada manzaraları ise Dragos sahil yolundan görülüyor. Sabaha karşı nefis bir ışık şovu ile şehrin uyanmasını ve sokaklara çıkmasını izleyebilir, gece ışıl ışıl ada evlerinin göz kırpmalarıyla yürüyüş yapabilirsiniz. Hem gecesi hem sabahının görülmesi gereken tam iki rota değerinde tek parkur!

 

 

8. İstinye – Tarabya

İstinye koyundan Tarabya’ya uzanan yolda yürüyenlerle birlikte kendinizi İstanbul’a ait, İstanbul’un ise sanki sizin için yaratılmış olduğunu hissedeceksiniz. Boğaz’ın kimi zaman durgun, kimi zaman hırçın ama her daim büyüleyici sularının sesini dinleyerek, mis gibi havasını içinize çekerek sahil hattını yeniden keşfedin.

9. Maçka Parkı – Nişantaşı

Kadırgalar Vadisi’nde bulunan Maçka Parkı geniş bir alan üzerine yayılmıştır ve harika konumuyla herkesi çimlerine davet eder. Yazın çimlere uzanmak, kışın açık havanın keyfini çıkararak şehrin merkezinde kısa bir yürüyüş yapmak için idealdir. Yeşilin tonları arasında rahat rahat nefes aldıktan sonra şehrin en güzel insan manzaralarını, en ışıltılı vitrinlerini barındıran Nişantaşı’na geçmek bir günde iki hayat yaşamak gibidir. Deneyin!

10. Tünel – Pera –Beyoğlu

Galata Kulesi’nin gölgesinde bir kuledibi keyfi yapmak güzel ama Pera’nın dar sokaklarında kaybolup Beyoğlu’nun bilinmeyen tarihini keşfetmek için biraz yürümek gerekiyor. Arada nostaljik tramvay göz kırpsa da sokak sokak gezmenin keyfini yaşayanlar bilir :)

11. Prens Adaları

Yokuşları nedeniyle zorlu bir parkur gibi görünse de attığınız her adıma, çıktığınız her yokuşa değecektir. Mola vermek için durduğunuz her köşe başında ayrı bir güzellik, durup etrafa baktığınız her sokakta bambaşka bir manzara sizi bekliyor. Büyükada’da büyük ya da küçük turlardan birini yürüyerek tamamlayıp, akşamüstü Heybeliada’da güneşin batışını izleyerek günü tamamlayabilirsiniz.

<< GERİ