Yaz bitmiş; havalar soğumuş olabilir ama içindeki gezme aşkı bitmediyse sana bir sonbahar rotası önerelim: Van Gölü’nde tam tur yapmaya ne dersin? Cevabın evetse bu yazımız tam senlik!

İlk durak Tatvan. Modern görünümüyle çevresindeki her yerden farklı ve üstelik buraya “Güneşin en güzel doğduğu yerlerden biri!” diyorlar. Güneşin ilk ışıkları Van Gölü’nün güzelliğine güzellik katıyor ? Gün doğumunu kaçırmamak için karanlıkta yola düşmek gerekse de listenin baş köşesine yerleşmeli bu rotada. Tatvan’a gittin, Nemrut dağını görmemek olmaz. Eğer hava durumu müsaitse Nemrut’u ve Krater Gölü’nü mutlaka gezmelisin; seni eşine az rastlanır bir doğal güzellik karşılayacak! Bonus olarak Nemrut Krater Gölü’nün Dünya’daki en büyük 2. krater gölü olduğunu söylemeden de geçmeyelim.

Tatvan sadece Nemrut Dağı’ndan ibaret değil; dünyanın en eski yollarından biri olan İpek Yolu’nun üzerinde bulunduğu için bir sürü tarihi esere de ev sahipliği yapıyor. El-Aman Kervansarayı da bunlardan bir tanesi. Tarihi 16. yüzyıla dayanan bu kervansaray, Avrupa’nın en büyüğü olarak biliniyor. İçerisindeki 160 oda, 1 cami, 1 hamam, 1 havuz ve daha nicesi gez gez bitecek gibi değil. Eğer bu tarihi geziden yorulduysan ve karnın acıktıysa Büryan yemenin tam zamanı demektir. :)

Bir sonraki durağın yine tarihi bir cennet olan Ahlat olsun. Ahlat’a attığın ilk adımla birlikte, ilçedeki kale kalıntıları, tarihi kümbetler, mağaralar, köprüler derken kendini yeni bir tarihi yolculukta buluyorsun. Buradan, Ahlat harabe şehri görmeden sakın dönme. Neolitik Çağ’dan kalma bu mağaraları keşfe başladığında Anadolu’nun tek Budist Tapınağı’nın burada olduğunu da göreceksin. Burayı da keşfettikten sonra artık Erciş’e yolculuğa hazırsın 

Erciş’e yolun Mayıs – Temmuz arasında düşerse, İnci Kefali göçünü mutlaka izle. Mayıs ayı başında yumurtalarını bırakmak için göç eden balıklar suyun akışının tersine yüzmek durumunda kalıyorlar; bu da balıkların dans ediyormuş gibi gözükmelerine sebep oluyor. Balıkların zıplarken çıkardığı müthiş görüntüyü yakalamak senin elinde. Haydi bol bol fotoğraf çek, bu manzara kolay kolay gelmez! Eğer bu göçü kaçırırsan da merak etme, Van Gölü’nün kıyısında kurulu olan Erciş hala görülmeye değer bir yer! Van Gölü’nün yükselmesiyle sular altında kalan Erciş Kalesi’nin kalıntılarını gezebilir ya da Urartu dönemine ışık tutan çivi yazılı kitabeleri görmeye gidebilirsin. :) 

Bir sonraki noktan Muradiye! Her mevsim farklı bir görsel şölene dönen Meşhur Muradiye Şelale’sinin yanında bir şeyler içip doğanın keyfine var. Eşsiz bir manzaraya sahip, uçurumun kenarındaki ince ve uzun olarak inşa edilmiş Şeytan Köprüsü’nü de görmeyi ihmal etme. Biraz ürpertici de olsa manzaranın güzelliği nefes kesiyor!

Bir günde bu kadar keşif seni yorduysa iyi bir uyku çek, çünkü yarın dopdolu bir gün olacak! Dinlendikten sonra kendine böyle dolu dolu bir Van Kahvaltısı ısmarla; neden bir kahvaltının bu kadar meşhur olduğunu iyi anlayacaksın :) Kahvaltı sonrası, ilk önce şehri bi’ turla; sonra da dünya güzeli kedileri sevmeye Van Kedi Evi’ne, tarihin izini süremeye ise Van Müzesi’ne git. Durmak yok, sırada Edremit var! Sakinliğin ve huzurun bölgesi burası. Gitmişken de göl kenarında müthiş manzaraya karşı öğle yemeği ye. Eğer mevsimi iyi ayarladıysan, Edremit’te gölde yüzmek için plajlar bulabilirsin bile!

Bir sonraki durak için Gevaş’a ne dersin? Doğayla iç içe olmak ve piknik yapmak istersen, kıyılardaki piknik alanları görülmeye değer. Ancak Gevaş’ı asıl turizm noktası haline getiren Akdamar Adası, geziyi sonlandırmak ve güneşi batırmak için birebir! Gevaş’da tekneye atla ve gölde yolculuğa başla. İlkbahar döneminde gittiysen, Akdamar Adası’nda badem ağaçlarının insanı rahatlatan güzelliği ve mis kokusu karşılayacak seni! Tarih ve doğanın birleştiği bu adanın harika manzaralarını fotoğraflamadan sakın dönme. Sonra büyüleyici Akdamar Kilisesi’ne uğra, tarihi mezarların adaya kattığı tarihi ihtişama şahit ol. Günün yorgunluğunu atmak için de Akdamar Adası’nda lokanta ve kafelerin birinde otur. Akşam yemeği eşliğinde güneşi batır, oh kebap :)

Böylece Van Gölü yolculuğunun sonuna geldin, anılar biriktirdin, tarihe ve doğaya doydun. Memleketimizde keşfedilmeye değer ne güzel yerler var değil mi? :) Haydi durma, DİMES GO’yla yeni yerler keşfetmeye devam et!