DİMES GO Vişne üzerinde bu yıl yepyeni bir rota seni bekliyor! Onlarca güzel anı ve yepyeni maceralar için keşfe başla!

İlk durak: Kaz Dağı. Şehirden uzaklaşmak için ideal. Zeytin bahçelerinde gezerken mis gibi Ege kokan efsane bir yer! Akşamüstü hafif de olsa üşüyerek dolaşmalık, sakin, huzurlu, yeşili bol…

Kaz Dağı’na gitmişken mitolojik öykülere konu olan saklı köyleri de keşfetmek lazım. Mesela yeşil bir vadi üzerinden Edremit Körfezi’ni seyre dalabileceğin Çamlıbel Köyü, 850yi aşan yaşıyla gölgesini sunan çınar ağacının altında dinlenmek için Kızılkeçili Köyü’nü ya da oksijen yoğunluğunun Dünya genelinde en fazla olduğu yerlerden olan Adatepe Köyü’nde derin bir nefes alabilirsin. Adatepe’ye gelmişken Zeus Altarı da rotada olmalı, unutma! Görebileceğin en güzel Ege manzaralarından biri seni bekliyor.

Kaz Dağı’ndan bol bol oksijen, harika fotoğraf kareleri ve zeytin yerken yağına karıştırmak için satılan özel baharatlardan aldıysan sırada Ayvalık var!

Kuzey Ege’nin kalbi, zeytinin başkenti, mis gibi ada manzarasıyla insanı büyüleyen Ayvalık, sana geldik! Güne başlarken Sarımsaklı’da denize girip bir de mavi taraftan bakabilirsin etrafın güzelliğine. Yat turlarına katılıp birbirinden güzel manzaralar eşliğinde mavinin, lacivertin ve turkuazın tüm tonlarına dokunabilirsin. İşin daha çok derinlerdeyse adalarda dalış yapmak da bir seçenek.

Öğleden sonra biraz dinlenmek ve alışveriş yapmak için ideal. Zeytin ve zeytinyağı almadan dönme sakın! Kaz Dağı’ndan aldığın baharat karışımıyla nasıl yakışacak tahmin bile edemezsin, öff! Hazır oralardayken meşhur tostunu yemen yanında da DİMES GO Vişne içmen bizim önerimiz :)

Şeytan Sofrası’nda günü batırırken Ayvalık Adaları ile Midilli’nin manzarasına bakıp hayallere dalmamak olmaz. Yüzünde hafif Ege esintisi, Güneş yarın tekrar geleceğine söz vererek bırakıp gidiyor seni, insana ilham veren bir an! Kolay kolay unutulamayacak harika bir his Şeytan Sofrası’nda olmak.

Ayvalık plajlarıyla ünlü, duymuşsundur. Sarımsaklı Plajı en gözde, en popüler olanı… Fakat keşfe başlamışken alışılagelmişlerin dışına çıkmak bu gezinin ruhunda var! Ayvalık’ta denize girebileceğin en güzel yerlerden birinizi söylüyoruz, aramızda kalsın! Badavut Sahili :) Su Sarımsaklı’dan biraz soğuk da olsa tertemiz! Mutlaka görmelisin.

Tazecik balıklarının mis gibi kokusu burnumuzda… Sırada Cunda! Papalina balığı, lokma tatlısı, sakızlı dondurma derken bu taraflarda olay biraz farklı boyutlara gidiyor tabii :) Ayvalık’taki 22 taneden yerleşime açık olan tek ada olma özelliğiyle dikkat çeken Cunda Adası, Türkiye’nin ilk boğaz köprüsü ile hem kara yoluyla hem de gün boyu karşılıklı seferler yapan tekneler ile ulaşılabilir durumda.

Cunda’nın da bir tepesi var ki seyre doyamazsın: Aşıklar Tepesi. Şeytan Sofrası’nı aratmayan güzellikle adalar manzarası var burada.

Rotamızın son durağı: İzmir. Turist gözüyle bakıp, gizli sırlarını ortaya çıkarmak için geldik! İşte İzmir hakkında muhtemelen duymadığın bazı şeyler:

- Eiffel Kulesi’nin tasarımcısı Fransız Mimar Gustave Eiffel’in İzmir’de 2 eseri bulunuyor: Basmane Garı ve Konak Pier.

- Türkiye’nin ilk sertifikalı organik pazarı İzmir’de Karşıyaka Bostanlı Pazaryeri’nde kuruldu. Ege lezzetlerine en doğal haliyle ulaşmanın kolay yolu :)

- Sahilde bisiklet kullanmak şaşırtıcı değil ama 40km kesintisiz bisiklet yolu olduğunu öğrenince insan şaşırıyor!

İki semt arası ulaşımı kolaylaştırmak için yapılan ama artık manzara izleme noktalarının en güzeli, en farklısı olan Asansör’e mutlaka uğramalısın. Kordon’da bisiklete binmeli, masmavi denizi seyrettiğin kadar yemyeşil çimlere de vakit ayırıp uzanmalısın. Hatta seyyar satıcılardan çiğdem alıp İzmir’de olmanın tadını da damağında bulmalısın. Sonrası midye dolma :)

Bunlardan çok daha fazlası İzmir’de bekliyor, yola düş, keşfe başla!

 

<< GERİ