Toprağın Mucizesi
Toprak hayatın ta kendisidir. İnsanlarla birlikte tüm diğer canlıların da besin, su ve kısaca hayat kaynağı olan bu mucizevi yapı hayatın dengesidir.
Kırsal kesimlerde toprağın önemi büyük ölçüde bilinmekte olup, aynı zamanda temel geçim kaynağıdır. Ancak kentte yaşayan bizler, metropol hayatın bir getirisi olarak doğanın olağanüstü gerçeklerini bazen unutabiliyoruz. Bu nedenle arada sırada toprağın bizim için olmazsa olmaz olduğunu hatırlamak gerekiyor.
Günlük yaşantımızda doğayla maalesef ki iç içe olamayabiliyoruz. Ancak gün içerisindeki ufak değişikliklerle siz de toprağın güzelliklerini yaşayabilir ve yaşatabiliriz. Bir avuç topraktaki mucizeye bile başka bakarak, toprağın güzelliklerini hayatımıza dahil edebiliriz.
Hepimizin bildiği üzere, toprak stresi azaltır ve vücudumuzdaki elektriği alır. Ofisinizde ya da çalışma masanızda mutlaka küçük bir bitki bulundurarak toprağı hayatınıza dahil etmeye başlayabilirsiniz. Küçücük bir adım gibi görünen bu işlemin harika bir başlangıç olduğunu unutmayın. Günden güne, gözünüzün önünde olan bu bitkiye su verdikçe onun canlanması, büyümesi, gelişmesi ve belki de çiçek açması sizi kendine hayran bırakacaktır. Dilerseniz küçüçük, minyatür bir kaktüs ile başlayabilirsiniz. Sürekli sulanmaya ihtiyacı olmayan kaktüsler ideal bir başlangıç olabilir. Çiçek açan türlerini tercih ederseniz, onun zaman içerisindeki değişimi yüzünüzde koca bir tebessüm yaratacaktır, göreceksiniz.
Bütün gün ayakkabıların içerisinde daralan ayaklarınızı ara sıra özgür bırakın ve toprağa çıplak ayağınızla basmanın huzurunu yakalayın! Hafta sonu gelince, evinize yakın bir park ya da sahil varsa hiç değilse bir saatliğine gitmeye çalışın. Hafif ve pratik kullanımlı piknik sandalyelerinden yanınıza almayı da unutmayın. Kısa bir süre için bile olsa doğanın rahatlatıcı yeşil renginde dinlenip toprağa basmak size iyi gelecektir. İş ve sosyal yaşantının gerektirdiği elektronik cihazlardan yüklenen elektriği vücudumuzdan atmanın sırrı toprakta gizlidir. Elektromanyetik dalgaların zararını en aza indirgemek istiyorsanız haftada en az bir gün çıplak ayakla toprağa basmaya çalışın.
Kent yaşamının ortasında yeşilliği bulamıyorum diyorsanız, tüm bahanelere evinizde küçük bir sera alanı oluşturarak veda edin! Evde sera mı olur demeyin. Bal gibi de olur, hatta bu uğraş hobileriniz arasında bile yerini alır. Kendi meyvenizi sebzenizi küçük çapta yetiştirebilir, böylelikle hem daha doğal ve sağlıklı gıdalar elde etmiş hem de toprakla daha sık vakit geçirmiş olursunuz. Sera gözünüzü korkutmasın, bir şeyler yetiştirmek için büyük bir alana ihtiyacınız bile yok. Saksıda biber, nane, sarımsak gibi küçük besinler yetiştirebilirsiniz. Sofranızda yer almasını istediğiniz meyve ve sebzeleri kendi evinizde daha sağlıklı bir şekilde yetiştirin. Doğalından ve dalından gıdaların keyfini evinizde yetiştirerek sürdürün.
Küçücük bir saksının içerisinde kocaman bir ekosistem olduğunu ve bir saksı topraktan büyük bir mucize çıkabileceğini sakın unutmayın!
<< GERİ