Dünya’da görülesi o kadar çok güzel şey varken sizi mutlu edecek olanları ayırt etmek bazen zor olabiliyor. Ama bu bir engel mi? Hayır! Gördükçe mutluluk veren, insanın baktıkça bakasını getiren şeylerle dolu etrafımız. Bazen fark etmeden önünden geçtiğimiz bir çiçek, bazen küçük bir çocuğun gülümsemesi, bazen de güzel hazırlanmış bir sofra. Minik minik, gizli saklı bir sürü güzel şey var.

Her gün geçtiğiniz bir yol seçin bugün. Bir sonraki geçtiğinizde biraz daha yavaş yürüyün, kulaklığınızı takıp sevdiğiniz bir şarkıya eşlik edin içinizden, havayı içinize çekerken sadece nefes almak için değil hoşunuza gittiği için de hissedin burnunuzdan geçip gidişini ve etrafınıza dikkatli bakın. Biraz dikkat edince aslında dopdolu güzellikler içinde yürüdüğünüzü fark edeceksiniz.

Günbatımı sizin için işten eve dönüş zamanı olmasın. Güneş’in hareketlerini, bulutların arasından sıyrılıp göz kırpışını ve turuncunun sarıyla binlerce tonda dans edişini görün günbatımına bakarken. Güneş’in de sizin gibi eve döndüğünü hayal edin, Güneş’in de sizin gibi yarın erkenden iş başında olacağını geçirin aklınızdan.

Renkli bir duvar ya da pencere önü var mı yolunuzda? Uyumsuz diye dikkat çeken o renkli alanın aslında birilerinin ruhunu yansıttığını hatırlayın. Biri o rengin o tonunu bulana kadar çok uğraştı ve şehre renk kattı :) Bu ilham verici hareketi destekleyin. Her gün o duvarın önünden geçerken rastgele birine selam verin. Mutluluk duvarınız olsun o sizin!

Dokundukça mis gibi kokusu etrafa yayılan fesleğenleri hatırladınız mı? Her bitkinin kendine özel böyle bir yönü vardır belki. Onları tanımıyor ve bilmiyor olmamız ne kadar harika olduklarını değiştirmez unutmayın. Bir an için gözlerinizi kapatın ve baktığınız her çiçeğin renginin parlayacağını, kokusunun mis gibi çepeçevre sizi saracağını düşünün. Sonra açın gözlerinizi ve gördükçe sizi mutlu etmelerine izin verin.

Etrafa bakarken başka bakın, gördükçe mutlu eden şeylerin yanıbaşınızda olduğunun farkına varın!